Edebiyata Giriş: 9. Sınıf Edebiyat Dersi
Merhaba sevgili öğrenciler! Bu yazıda sizlere 9. sınıf edebiyat dersinin konularından biri olan edebiyata giriş hakkında bilgiler vereceğim. Edebiyata giriş konusu, edebiyatın ne olduğunu, nasıl ortaya çıktığını, nasıl geliştiğini, hangi kavramlarla ilgili olduğunu ve hangi unsurlardan oluştuğunu anlatan bir konudur. Bu konuyu iyi anlamak, edebiyat dersinde başarılı olmanız için çok önemlidir. Çünkü edebiyat dersi, sadece metin okumak ve yorumlamak değil, aynı zamanda edebiyatın tarihini, kurallarını, özelliklerini ve sanatsal yönünü de kapsayan bir derstir. Bu yüzden edebiyata giriş konusunu dikkatlice okuyunuz ve öğreniniz.
Edebiyat Nedir?
Edebiyat kelimesi, Arapça "edeb" kökünden gelir. "Edeb" kelimesi ise "bilgi", "terbiye", "güzel ahlak" gibi anlamlara sahiptir. Dolayısıyla edebiyat kelimesi de "bilgi veren", "terbiye eden", "güzel ahlak öğreten" gibi anlamlar taşır. Ancak edebiyat kelimesinin günümüzdeki anlamı daha farklıdır. Edebiyat, insanların duygu, düşünce, hayal ve deneyimlerini dil aracılığıyla sanatsal bir biçimde ifade etmesidir. Edebiyatın en önemli özelliği ise sanatsal olmasıdır. Sanatsal olmak demek, dilin kurallarına bağlı kalmadan, yaratıcı ve özgün bir şekilde kullanmak demektir.
edebiyyat 9 cu sinif
Download Zip: https://tyospirmecir.blogspot.com/?sq=2vSt4e
Edebiyatın Tanımı ve Özellikleri
Edebiyatın tanımı şöyle yapılabilir: Edebiyat, insanların duygu, düşünce, hayal ve deneyimlerini dil aracılığıyla sanatsal biçimde ifade ettiği sözlü veya yazılı ürünlerin bütünüdür. Edebiyatın bazı özellikleri ise şunlardır:
Edebiyat evrenseldir. Yani her zaman ve her yerde geçerli olan bir değer taş ır. Edebiyat, insanlığın ortak duygu ve düşüncelerini yansıtır.
Edebiyat millidir. Yani bir milletin kültür, tarih, inanç ve değerlerini yansıtır. Edebiyat, bir milletin kimliğini ve karakterini belirler.
Edebiyat öğreticidir. Yani insanlara bilgi, ahlak, fikir ve hayat dersleri verir.Edebiyat, insanların zihin ve ruh gelişimine katkıda bulunur.
Edebiyat eğlendiricidir. Yani insanlara zevk, keyif, heyecan ve merak uyandırır. Edebiyat, insanların hayal gücünü ve yaratıcılığını besler.
Edebiyatın İşlevleri ve Türleri
Edebiyatın işlevleri, edebiyatın insanlar üzerindeki etkileri ve amaçlarıdır. Edebiyatın işlevleri şöyle siralanabilir:
Duygusal işlev: Edebiyat, insanların duygularını dile getirir ve okuyucuların duygularına hitap eder.
Estetik işlev: Edebiyat, dilin sanatsal güzelliğini ortaya koyar ve okuyucuların zevkine hitap eder.
Felsefi işlev: Edebiyat, insanların düşüncelerini dile getirir ve okuyucuların düşünce dünyasına hitap eder.
Sosyal işlev: Edebiyat, insanların toplumsal sorunlarını dile getirir ve okuyucuların toplumsal bilincine hitap eder.
Kültürel işlev: Edebiyat, insanların kültürel değerlerini dile getirir ve okuyucuların kültürel mirasına hitap eder.
Edebiyatın türleri ise edebiyat ürünlerinin biçim, içerik ve amaç bakımından sınıflandırılmasıdır. Edebiyatın türleri şöyle siralanabilir:
Şiir: Duygu, düşünce ve hayalleri ölçü, uyak, ritim gibi unsurlarla sanatsal bir dille ifade eden edebiyat türüdür.
Hikaye: Olay örgüsüne dayanan, kısa ve gerçekçi bir anlatım biçimiyle yazılan edebiyat türüdür.
Roman: Olay örgüsüne dayanan, uzun ve ayrıntılı bir anlatım biçimiyle yazılan edebiyat türüdür.
Tiyatro: Sahnelenmek üzere yazılan, diyaloglarla ilerleyen, karakterlerin çatışmalarını gösteren edebiyat türüdür.
Deneme: Bir konu hakkında kişisel görüşlerini belirtmek için yazılan, öznel ve samimi bir anlatım biçimiyle yazılan edebiyat türüdür.
Edebiyatın Tarihsel Gelişimi
Edebiyatın tarihsel gelişimi, edebiyatın insanlık tarihi boyunca nasıl ortaya çıktığını, nasıl değiştiğini, nasıl etkilendiğini ve nasıl etkilediğini gösteren bir süreçtir. Edebiyatın tarihsel gelişimi şöyle özetlenebilir:
İlk Edebiyat Örnekleri
İlk edebiyat örnekleri, insanların yazıyı icat etmeden önce sözlü olarak ürettikleri edebiyat ürünleridir. Buürünler, genellikle toplumun inanç, gelenek, töre ve değerlerini yansıtan mitolojik, dini, destansı ve masalsı anlatımlardır. İlk edebiyat örnekleri arasında Sümerlerin Gılgamış Destanı, Hintlerin Vedaları, Yunanların İlyada ve Odysseia Destanları, Türklerin Ergenekon ve Oğuz Kağan Destanları sayılabilir.
Türk Edebiyatının Başlangıcı ve Dönemleri
Türk edebiyatının başlangıcı, Türklerin yazılı belgeler bırakmaya başladıkları 8. yüzyıla kadar uzanır. Türk edebiyatı, tarih boyunca farklı coğrafyalarda yaşayan ve farklı kültürlerle etkileşime giren Türk milletinin duygu, düşünce ve hayat tarzını yansıtan bir edebiyattır. Türk edebiyatı, genel olarak şu dönemlere ayrılır:
Eski Türk Edebiyatı: 8. yüzyıldan 13. yüzyıla kadar süren dönemdir. Bu dönemde Türkler, kendi dilleri ve alfabeleriyle yazmışlardır. Bu dönemin en önemli eserleri Orhun Abideleri, Kutadgu Bilig, Divan-ü Lügati't-Türk ve Atabetü'l-Hakayık'tır.
İslamiyet Öncesi Türk Edebiyatı: 13. yüzyıldan 15. yüzyıla kadar süren dönemdir. Bu dönemde Türkler, İslamiyet'i kabul etmeden önce ürettikleri edebiyat ürünleridir. Bu dönemin en önemli eserleri Dede Korkut Kitabı, Şehname-i Türk, Yusuf Has Hacib'in Kutadgu Bilig'i ve Kaşgarlı Mahmud'un Divan-ü Lügati't-Türk'üdür.
İslamiyet Sonrası Türk Edebiyatı: 15. yüzyıldan günümüze kadar süren dönemdir. Bu dönemde Türkler, İslamiyet'i kabul ettikten sonra ürettikleri edebiyat ürünleridir. Bu dönem kendi içinde şu alt dönemlere ayrılır:
Klasik Türk Edebiyatı: 15. yüzyıldan 19. yüzyılın sonuna kadar süren dönemdir. Bu dönemde Türkler, Arapça ve Farsça'nın etkisiyle divan şiiri ve nesir türlerini geliştirmişlerdir. Bu dönemin en önemli eserleri Fuzuli'nin Leyla ile Mecnun'u, Nef'i'nin Siham-ı Kaza'sı, Nedim'in Divan'ı e Koçi Bey Risalesi'dir.
Batılılaşma Dönemi Türk Edebiyatı: 19. yüzyılın sonundan 20. yüzyılın başına kadar süren dönemdir.Bu dönemde Türkler, Batılı edebiy atın etkisiyle yeni türler ve akımlar denemeye başlamışlardır. Bu dönemin en önemli eserleri Şinasi'nin Tercüman-ı Ahval'i, Namık Kemal'in Vatan Yahut Silistre'si, Recaizade Mahmut Ekrem'in Araba Sevdası'sı ve Tevfik Fikret'in Sis'i'dir.
Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatı: 20. yüzyılın başından günümüze kadar süren dönemdir. Bu dönemde Türkler, Cumhuriyet'in kurulmasıyla birlikte milli ve çağdaş bir edebiyat oluşturmaya çalışmışlardır. Bu dönem kendi içinde şu alt dönemlere ayrılır:
Milli Edebiyat Dönemi: 1911-1923 yılları arasında süren dönemdir. Bu dönemde Türkler, milli ve halkçı bir edebiyat anlayışı benimsemişlerdir. Bu dönemin en önemli eserleri Mehmet Emin Yurdakul'un Çanakkale Şehitlerine, Ziya Gökalp'in Türkçülüğün Esasları, Ömer Seyfettin'in Yalnız Efe e Halide Edip Adıvar'ın Ateşten Gömlek'i'dir.
Cumhuriyet Dönemi Türk Şiiri: 1923'ten günümüze kadar süren dönemdir. Bu dönemde Türk şairleri, şiirde biçim ve içerik bakımından çeşitli akımları takip etmişlerdir. Bu dönemin en önemli eserleri Yahya Kemal Beyatlı'nın Kendi Gök Kubbemiz, Nazım Hikmet Ran'ın Memleketimden İnsan Manzaraları, Orhan Veli Kanık'ın Garip, Cemal Süreya'nın Üvercinka ve Attila İlhan'ın Ben Sana Mecburum'dur.
Cumhuriyet Dönemi Türk Romanı: 1923'ten günümüze kadar süren dönemdir. Bu dönemde Türk romancıları, romanın biçim ve içerik bakımından çeşitli türlerini geliştirmişlerdir. Bu dönemin en önemli eserleri Reşat Nuri Güntekin'in Çalıkuşu, Yakup Kadri Karaosmanoğlu'nun Yaban, Sabahattin Ali'nin Kürk Mantolu Madonna, Yaşar Kemal'in İnce Memed e Orhan Pamuk'un Benim Adım Kırmızı'dır.
Cumhuriyet Dönemi Türk Hikayesi: 1923'ten günümüze kadar süren dönemdir. Bu dönemde Türk hikayecileri, hikayede biçim ve içerik bakımından çeşitli yöntemler denemişlerdir.Bu dönemin en önemli eserleri Sait Faik Abasıyanık'ın Semaver, Sabahattin Ali'nin Değirmen, Oğuz Atay'ın Tutunamayanlar, Aziz Nesin'in Toros Canavarı e Latife Tekin'in Sevgili Arsız Ölüm'dür.
Edebiyatın Temel Kavramları
Edebiyatın temel kavramları, edebiyat ürünlerinin oluşumunda ve anlamında rol oynayan dil, anlatım ve metin ile ilgili kavramlardır. Edebiyatın temel kavramları şöyle sıralanabilir:
Metin, Paragraf, Cümle ve Sözcük
Metin, bir yazarın belirli bir amaçla yazdığı, başlangıcı ve sonu olan, buttünlüklü bir anlam taşıyan yazılı veya sözlü üründür. Metinler, edebi veya öğretici olabilir. Edebi metinler, sanatsal bir amaçla yazılan şiir, hikaye, roman, tiyatro gibi metinlerdir. Öğretici metinler ise bilgi vermek veya ikna etmek amacıyla yazılan makale, deneme, eleştiri, haber gibi metinlerdir.
Paragraf, bir metnin anlam bütünlüğü içindeki en küçük bölümüdür. Paragraf, genellikle bir cümleden oluşan başlangıç, birden fazla cümleden oluşan gelişme ve bir cümleden oluşan sonuç bölümlerinden meydana gelir. Paragrafın başlangıç bölümünde konu belirtilir, gelişme bölümünde konu açıklanır ve desteklenir, sonuç bölümünde ise konu özetlenir veya yorumlanır.
Cümle, anlamı tamamlanmış olan ve yargı bildiren sözcük grubudur. Cümleler, özne ve yüklem olmak üzere iki temel ögeden oluşur. Özne, cumlenin kim veya ne hakkında olduğunu belirtir. Yüklem ise cümlenin ne anlattığını belirtir. Cümleler, yüklemin türüne göre isim cümlesi veya fiil cümlesi olarak ayrılır. İsim cümlesi, yüklemi isim soylu bir sözcük olan cümledir. Fiil cümlesi ise yüklemi fiil olan cümledir.
Sözcük, dilin en küçük anlamlı birimi ve cümlenin yapı taşıdır. Sözcükler, kök ve eklerden oluşur. Kök, sözcüğün anlamını taşıyan temel bölümdür. Ek ise köke getirilen ve sözcüğün anlamını veya görevini değiştiren bölümdür. Sözcükler, anlam ve görev bakımından isim, sıfat, zamir, zarf, edat, bağlaç ve ünlem olarak ayrılır.
Anlatım Biçimleri ve Yöntemleri
Anlatım biçimleri, bir yazarın metnini oluştururken kullandığı dilin yapısı özellikleriyle ilgili kavramlardır. Anlatım biçimleri şöyle sıralanabilir:
Öyküleyici anlatım: Olayların zaman sırasına göre aktarıldığı anlatım biçimidir. Roman, hikaye ve masal gibi türlerde kullanılır.
Betimleyici anlatım: Kişi, nesne, olay veya durumların ayrıntılı olarak tanıtıldığı anlatım biçimidir. Şiir, deneme ve gezi yazısı gibi türlerde kullanılır.
Açıklayıcı anlatım: Bir konunun bilimsel veya mantıksal olarak açıklandığı anlatım biçimidir. Makale, eleştiri ve ansiklopedi gibi türlerde kullanılır.
Tartışmacı anlatım: Bir konunun farklı görüşlerle savunulduğu veya çürütüldüğ ğü anlatım biçimidir. Tartışma, fıkra ve köşe yazısı gibi türlerde kullanılır.
Öğretici anlatım: Bir konunun öğretmek veya bilgilendirmek amacıyla anlatıldığı anlatım biçimidir. Ders kitabı, sözlük ve kılavuz gibi türlerde kullanılır.
Anlatım yöntemleri ise bir yazarın metnini oluştururken kullandığı dilin işlevleri ve etkileriyle ilgili kavramlardır. Anlatım yöntemleri şöyle sıralanabilir:
Öznel anlatım: Yazarın kendi duygu, düşünce ve yorumlarını ön plana çıkardığı anlatım yöntemidir. Şiir, deneme ve fıkra gibi türlerde kullanılır.
Nesnel anlatım: Yazarın konuyu olduğu gibi aktardığı, duygu, düşünce ve yorum katmadığı anlatım yöntemidir. Haber, makale ve ansiklopedi gibi türlerde kullanılır.
Somut anlatım: Yazarın konuyu gözlemlenebilir, dokunulabilir, ölçülebilir gerçeklerle aktardığı anlatım yöntemidir. Roman, hikaye ve gezi yazısı gibi türlerde kullanılır.
Soyut anlatım: Yazarın konuyu gözlemlenemeyen, dokunulamayan, ölçülemeyen kavramlarla aktardığı anlatım yöntemidir. Şiir, deneme ve eleştiri gibi türlerde kullanılır.
Doğrudan anlatım: Yazarın konuyu kendi ağzından veya başka bir kişinin ağzından aktardığı anlatım yöntemidir. Tiyatro, roman ve hikaye gibi türlerde kullanılır.
Dolaylı anlatım: Yazarın konuyu başka bir kişinin ağzından aktarmadığı, kendi ifadeleriyle özetlediği anlatım yöntemidir. Haber, makale ve ansiklopedi gibi türlerde kullanılır.
Dil, Üslup, Ses ve Anlam
Dil, insanların duygu, düşünce ve hayallerini ifade etmek için kullandıkları seslerden oluşan sistemdir. Dilin en önemli özelliği ise canlı ve değişken olmasıdır. Dil, zaman içinde gelişir, değişir ve zenginleşir. Dilin yapısını oluşturan unsurlar ise şunlardır:
Ses bilgisi: Dilin seslerini inceleyen bilim dalıdır. Ses bilgisi, dilin ses sistemini, ses olaylarını ve ses kurallarını belirler.
Biçimbilim: Dilin sözcüklerini inceleyen bilim dalıdır. Biçimbilim, dilin kök ve eklerini, sözcük türlerini ve sözcük yapısını belirler.
Sözdizimi: Dilin cümlelerini inceleyen bilim dalıdır. Sözdizimi, dilin cumle kurallarını, cumle ögelerini ve cumle türlerini belirler.
Anlambilim: Dilin anlamlarını inceleyen bilim dalıdır. Anlambilim, dilin sözcük anlamlarını, cümle anlamlarını ve bağlam anlamlarını belirler.
Üslup ise bir yazarın dilini kullanma biçimi ve tarzıdır. Üslup, yazarın kişiliğini, bakış açısını ve amacını yansıtır. Üslubu etkileyen unsurlar ise şunlardır:
li>Sözcük seçimi: Yazarın metninde kullandığı sözcüklerin anlam, ses, çağrışım ve uyum özellikleridir. Sözcük seçimi, metnin anlamını ve etkisini belirler.
Cümle yapısı: Yazarın metninde kullandığı cümlelerin uzunluk, karmaşıklık, yargı ve bağlantı özellikleridir. Cümle yapısı, metnin akıcılığını ve bütünlüğünü belirler.
Técnica anlatım: Yazarın metninde kullandığı anlatım biçimleri, yöntemleri, bakış açıları ve zaman planlamalarıdır. Anlatım tekniği, metnin biçimini ve tarzını belirler.
Dilin işlevi: Yazarın metninde kullandığı dilin amacı, etkisi ve rolüdür. Dilin işlevi, metnin türünü ve üslubunu belirler.
Ses ise bir yazarın metninde kullandığı dilin duyusal özelliğidir. Ses, yazarın duygu ve düşüncelerini okuyucuya aktarmasını sağlar. Ses, şu unsurlarla oluşturulur:
Uyak: Bir şiirde son ses benzerliği olan sözcüklerdir. Uyak, şiire ritim, akıcılık ve estetik kazandırır.
Aliteração: Bir dizede veya cümlede aynı sesin tekrarlanmasıdır. Aliterasyon, metne ses uyumu ve vurgu kazandırır.
Asonans: Bir dizede veya cümlede aynı ünlünün tekrarlanmasıdır. Asonans, metne ses uyumu ve vurgu kazandırır.
Tekrar: Bir dizede veya cümlede aynı sözcüğün veya ifadenin tekrarlanmasıdır. Tekrar, metne ses uyumu, vurgu ve anlam derinliği kazandırır.
Anlam ise bir yazarın metninde kullandığı dilin mantıksal özelliğidir. Anlam, yazarın mesajını okuyucuya ilettiği unsurdur. Anlam, şu unsurlarla oluşturulur:
İmgeler: Bir sözcüğün veya ifadenin gerçek anlamından farklı olarak kullanılmasıdır. İmgeler, metne zenginlik, canlılık ve güzellik kazandırır.
Mecazlar: Bir sözcüğün veya ifadenin başka bir sözcük veya ifade yerine kullanılmasıdır. Mecazlar, metne zenginlik, canlılık ve güzellik kazandırır.
Simboller: Bir sözcüğün veya ifadenin başka bir anlamı temsil etmesidir. Semboller, metne zenginlik, canlılık ve güzellik kazandırır.
İroniler: Bir sözcüğün veya ifadenin tersini kastetmek için kullanılmasıdır. İroniler, metne zenginlik, canlılık ve güzellik kazandırır.
Edebiyatın Temel Unsurları
Edebiyatın temel unsurları, edebiyat ürünlerinin oluşumunda ve anlamında rol oynayan yazar, okur ve eser ile ilgili kavramlardır. Edebiyatın temel unsurları şöyle sıralanabilir:
Yazar, Okur ve Eser
Yazar, edebiyat ürünlerini yaratan kişidir. Yazar, kendi duygu, düşünce, hayal ve deneyimlerini dil aracılığıyla sanatsal bir biçimde ifade eder. Yazar, metnini oluştururken kendi kişiliği, bakış açısı, amacı, üslubu ve anlatım tekniği ile metne damgasını vurur. Yazar, metnini yazarken okuru da göz önünde bulundurur. Okur ise edebiyat ürünlerini okuyan veya dinleyen kişidir. Okur, metni okurken veya dinlerken kendi duygu, düşünce, hayal ve deneyimleriyle metne anlam yükler.Okur, metni anlarken kendi kişiliği, bakış açısı, amacı, beklentisi ve eleştirel tutumu ile metne yorum katar. Okur, metni okurken veya dinlerken yazarla da iletişim kurar. Eser ise yazarın yarattığı ve okurun okuduğu veya dinlediği edebiyat ürünüdür. Eser, yazarın ve okurun ortak paydasıdır. Eser, kendi içinde bir bütünlük ve anlam taşır. Eser, kendi türüne ve dönemine göre değerlendirilir.
Tema, Ana Düşünce e Mesaj
Tema, edebiyat ürünlerinin temel konusudur. Tema, tek genellikle bir sözcük veya ifade ile belirtilir. Tema, metnin anlamını ve amacını belirler. Tema, genellikle evrensel ve soyut kavramlardır. Örneğin aşk, ölüm, savaş, adalet gibi.
Ana düşünce, edebiyat ürünlerinin temel fikridir. Ana düşünce, genellikle bir cumle ile belirtilir. Ana düşünce, metnin ne anlatmak istediğini belirler. Ana düşünce, genellikle öznel ve somut ifadelerdir. Örneğin aşkın insanı mutlu ettiği, ölümün kaçınılmaz olduğu, savaşın acı verici olduğu, adaletin gerekli olduğu gibi.
Mesaj, edebiyat ürünlerinin temel amacıdır. Mesaj, genellikle bir cumle ile belirtilir. Mesaj, metnin ne yapmak istediğini belirler. Mesaj, genellikle öğretici veya etkileyici ifadelerdir. Örneğin aşkı yaşamak için cesaretli olunmalıdır, ölümden korkmamalıdır , savaşa karşı çıkmalıdır, adaleti sağlamak için mücadele etmelidir gibi.
Olay, Kişi, Zaman ve Mekân
Olay, edebiyat ürünlerinin temel ögesidir. Olay, metinde anlatılan olayların bütünüdür. Olay, metne hareket, heyecan ve ilgi kazandırır. Olay, genellikle bir giriş, gelişme ve sonuç bölümlerinden oluşur. Olay, metnin türüne göre farklılık gösterir. Örneğin roman ve hikayede olay örgüsü önemlidir, şiirde ise olay ikinci plandadır.
Kişi, edebiyat ürünlerinin temel ögesidir. Kişi, metinde anlatılan olaylara katılan veya etki eden varlıklardır. Kişi, metne canlılık, gerçeklik ve derinlik kazandırır. Kişi, genellikle ana kişi ve yan kişi olarak ayrılır. Ana kişi, metnin merkezinde olan ve olayların gelişmesinde en çok rol oynayan kişidir.Yan kişi ise ana kişiye yardımcı olan veya karşıt olan kişidir.
Zaman, edebiyat ürünlerinin temel ögesidir. Zaman, metinde anlatılan olayların geçtiği süredir. Zaman, metne akış, ritim ve uyum kazandırır. Zaman, genellikle anlatılan zaman ve anlatılan zaman olarak ayrılır. Anlatılan zaman, metinde anlatılan olayların gerçekte aldığı süredir. Anlatma zamanı ise metnin yazıldığı veya okunduğu süredir.
Mekân, edebiyat ürünlerinin temel ögesidir. Mekân, metinde anlatılan olayların geçtiği yerdir. Mekân, metne atmosfer, renk ve zenginlik kazandırır. Mekân, genellikle fiziksel mekân ve psikolojik mekân olarak ayrılır. Fiziksel mekân, metinde anlatılan olayların gerçekte geçtiği yerdir. Psikolojik mekân ise metinde anlatılan kişilerin ruh hallerini yansıtan yerdir.
Sonuç
Bu yazıda sizlere 9. sınıf edebiyat dersinin konularından biri olan edebiyata giriş hakkında bilgiler verdim. Edebiyata giriş konusu, edebiyatın ne olduğunu, nasıl ortaya çıktığını, nasıl geliştiğini, hangi kavramlarla ilgili olduğunu ve hangi unsurlardan oluştuğunu anlatan bir konudur. Bu konuyu iyi anlamak, edebiyat dersinde başarılı olmanız için çok önemlidir. Çünkü edebiyat dersi, sadece metin okumak ve yorumlamak değil, aynı zamanda edebiyatın tarihini, kurallarını, özelliklerini ve sanatsal yönünü de kapsayan bir derstir. Bu yüzden edebiyata giriş konusunu dikkatlice okuyunuz ve öğreniniz.
Perguntas frequentes
Edebiyatın tanımı nedir?
Edebiyatın tanımı şöyle yapılabilir: Edebiyat, insanların duygu, düşünce, hayal ve deneyimlerini dil aracılığıyla sanatsal biçimde ifade ettiği sözlü veya yazılı ürünlerin bütünüdür.
Edebiyatın işlevleri nelerdir?
Edebiyatın işlevleri şöyle siralanabilir: Duygusal işlev, estet ik işlev, felsefi işlev, sosyal işlev ve kültürel işlev.
Edebiyatın türleri nelerdir?
Edebiyatın türleri şöyle siralanabilir: Şiir, hikaye, roman, tiyatro ve deneme.
Edebiyatın temel kavramları nelerdir?
Edebiyatın temel kavramları şöyle siralanabilir: Metin, paragraf, cümle ve sözcük; anlatım biçimleri ve yöntemleri; dil, üslup, ses ve anlam.
Edebiyatın temel unsurları nelerdir?
Edebiyatın temel unsurları şöyle sıralanabilir: Yazar, okur ve eser; tema, ana düşünce ve mesaj; olay, kişi, zaman ve mekân.
0517a86e26
Comments